Ana Sayfa GENEL HAMİLELER ORUÇ TUTABİLİR Mİ? Diyanet’e göre hamileler oruç tutabilir mi?

HAMİLELER ORUÇ TUTABİLİR Mİ? Diyanet’e göre hamileler oruç tutabilir mi?

29
0

HAMİLELER ORUÇ TUTABİLİR Mİ? Diyanet'e göre hamileler oruç tutabilir mi?

Hamilelik dönemi, anne adayının vücudunda önemli değişimlerin olduğu özel bir süreçtir. Bu dönemde uzun süre aç ve susuz kalmak, annenin besin ve sıvı ihtiyacını karşılayamamasına yol açabilir.

HAMİLELER ORUÇ TUTABİLİR Mİ?
İslam dini, hamileliği oruç tutmamak için geçerli bir mazeret olarak kabul eder. Diyanet’e göre, bir anne adayı kendisine veya bebeğine zarar gelmesinden korkuyorsa oruç tutmayabilir. Eğer sağlık durumu elverişliyse ve doktoru da onay veriyorsa oruç tutmasına dinen izin verilir. Ancak yine de uzmanlar, hamilelikte oruç tutulmasını tavsiye etmez. Çünkü bebeğin gelişimi ve annenin ihtiyaçları çok önemlidir. Bu nedenle karar verirken doktor görüşü alınması doğru olur. Tutulamayan oruçlar daha sonra kaza edilir ve bu şekilde sorumluluk yerine getirilmiş olur.
DİYANET’E GÖRE HAMİLELER ORUÇ TUTABİLİR Mİ?
Diyanet İşleri Başkanlığı, hamile kadınların oruç tutmama konusunda özel bir izne sahip olduğunu belirtir. Gebelik, tıpkı hastalık gibi, oruç tutmamak için geçerli bir sebep kabul edilir. Diyanet’e göre, hamile bir kadın oruç tuttuğu takdirde kendisi veya bebeği zarar görecekse oruç tutmaması caizdir. Bu durumda daha sonra uygun bir zamanda o günler kaza edilir. Eğer anne adayı sağlıklıysa ve doktoru da bir sakınca görmüyorsa, Diyanet dini açıdan tutmasında engel olmadığını ifade eder. Yine de karar verirken anne ve bebeğin sağlığı öne çıkar. Din, kimseye gücünün üstünde bir yük yüklememeyi esas alır.
HAMİLELER ORUÇ TUTMAK ZORUNDA MI?
Hamilelik, dinimizce oruç tutulmaması için geçerli bir mazeret olduğundan hamileler oruç tutmak zorunda değildir. İslam’da asıl önemli nokta, anne ve bebeğin sağlığının korunmasıdır. Anne adayı uzun süreli açlık ve susuzluk nedeniyle sıkıntı çekeceğini düşünüyorsa oruç tutmayabilir. Bu durumda günaha girmez ve sonra uygun bulduğu dönemde oruçlarını kaza eder. Bebeğin sağlığı her şeyden değerlidir. Dinen de kolaylık tanınır ve hamile kadın bu süreçte özgür bırakılır. Eğer doktoru ve kendisi bir problem olmayacağına kanaat getirirse tutabilir. Ancak tutması şart değildir; zorunluluk bulunmaz.
HAMİLELER ORUÇ TUTMAZSA GÜNAH MI?
Hamilelik döneminde oruç tutmamak günah sayılmaz. Dinimizde, kişi sağlık endişesi nedeniyle orucu erteleyebiliyorsa bunda bir sakınca bulunmaz. Özellikle hamilelikte anne adayı, bebeğiyle birlikte iki canı da korumakla yükümlüdür. Uzun süreli açlık ve susuzluk bebeğe zarar verebileceği gibi anneyi de zorlayabilir. İslam’a göre, hamile kadın “hasta hükmünde” kabul edilir ve Peygamber Efendimiz de bu konuda ruhsat tanındığını belirtir. Zarar riski varsa oruç tutmamak dinen meşrudur. Annenin niyeti sağlığı korumaksa ve daha sonra tutamadığı oruçları kaza ederse günaha girmiş olmaz. Bu konuda alimlerin ortak görüşü olumsuz bir hüküm olmadığı yönündedir.
Hamilelik sebebiyle tutulamayan oruçlar için daha sonra “kaza” yoluna gidilir. Yani Ramazan boyunca eksik kalan gün sayısı kadar oruç, elverişli zamanda tutulur. Anne adayı hamilelik veya lohusalık dönemi bittikten sonra, sağlığına kavuşunca bu kaza oruçlarını yerine getirir. Bu oruçlar, peş peşe veya aralıklı olarak tutulabilir. Önemli olan eksik günün tamamının sonradan telafi edilmesidir. Bu konuda acele etmek iyidir fakat sağlık el vermiyorsa gecikmesi de mümkündür. İslam alimleri, hamileliğin oruç tutmamak için geçici bir mazeret olduğunu ve uygun zamanda kaza etmenin yeterli olduğunu ifade eder.
HAMİLELER TUTAMADIKLARI ORUÇ İÇİN FİDYE VERMELİ Mİ?
Genel anlayışa göre, hamilelik dolayısıyla oruç tutmayan kadın fidye vermek zorunda değildir. Daha sonra kaza orucu tutmak yeterlidir. Fidye, oruç tutmaya kalıcı olarak güç yetiremeyen kimseler içindir. Hamilelik geçici bir durum sayıldığı için, hamile veya emziren kadın, müsait olduğunda tutamadığı günler kadar orucu kaza ederek yükümlülüğünü yerine getirir. Hanefi mezhebinde ve Diyanet’in görüşünde hamilelik döneminde tutulamayan oruçlar için sadece kaza gerekir, fidye gerekmez. Ancak bazı mezheplerde bebeğin sağlığını korumak adına tutmadığı için hem kaza hem fidye görüşü yer alır. Türkiye’de yaygın fetva, fidyenin zorunlu olmadığı yönündedir.
HAMİLELERİN ORUÇ TUTMASI ANNEYE ZARAR VERİR Mİ?
Hamilelikte vücudun besin ve su ihtiyacı artar. Uzun süre aç ve susuz kalmak, kan şekerinin düşmesine, tansiyonun inmesine, halsizlik ve baş dönmesi gibi şikayetlere sebep olabilir. Dehidrasyon denilen susuz kalma durumu böbrekleri zorlayıp annenin sağlığını tehlikeye atabilir. Ayrıca yetersiz vitamin ve mineral alımı, annede bağışıklık düşüklüğüne yol açabilir. Oruç tutan hamilelerde sıkça halsizlik, mide bulantısı, baş ağrısı veya çarpıntı yaşanabilir. Bu durumun ciddileşmesi halinde oruç bozmak gerekebilir. Genel olarak anne adaylarının, doktor kontrolü olmadan oruç tutması tavsiye edilmez. Sağlık ve bebeğin ihtiyaçları bu dönemde ön planda tutulur.
HAMİLELERİN ORUÇ TUTMASI BEBEĞE ZARAR VERİR Mİ?
Bebeğin büyüyüp gelişmesi için düzenli besin ve su alımına ihtiyaç vardır. Anne gün boyu hiçbir şey yemeyip içmediğinde, bebeğe iletilen besinlerden mahrum kalma riski oluşur. Bunun sonucunda bebekte düşük doğum ağırlığı, erken doğum veya gelişim geriliği gibi sorunlar görülebilir. Bazı araştırmalar, hamilelikte oruç tutan annelerin bebeklerinde kilo düşüklüğü oranının arttığını gösterir. Ayrıca susuzluk, rahmin kasılmalarına yol açıp erken doğuma sebep olabilir. Her hamilede kesin bir zarar olacak diye bir durum yoktur ama riskin bulunması doktorları temkinli davranmaya yönlendirir. Bu nedenle oruç kararı dikkatle ve uzman görüşüyle verilmelidir.
Özellikle ilk üç ayda oruç tutmak, düşük riskini arttırabilir. Bu dönem, embriyonun organlarının oluştuğu ve anne vücudunun hamileliğe uyum sağladığı hassas bir süreçtir. Uzun süreli açlık ve susuzluk, kan şekeri dalgalanmalarına ve rahimde kasılmalara yol açabilir. Bu kasılmalar bazen bebeğin tutunmasını zorlaştırarak düşük ihtimalini yükseltebilir. Ayrıca ilk aylarda sık rastlanan bulantı ve kusma, oruçla birleşince annenin besinsiz kalma süresini daha da uzatabilir. Bu yüzden uzmanlar, gebeliğin ilk dönemlerinde oruç tutulmasını genellikle uygun görmez. Oruç kararını vermeden önce doktor değerlendirmesi önemlidir ve herhangi bir risk halinde oruç ertelenebilir.
HAMİLELER ORUÇ TUTARSA BEBEK DÜŞÜK KİLOLU MU DOĞAR?
Hamilelikte uzun saatler aç kalmak, bebeğin kilo alımını olumsuz etkileyebilir. Bazı araştırmalar, oruç tutan annelerin bebeklerinde ortalama doğum kilosunun biraz daha düşük olabileceğini gösterir. Özellikle gebeliğin ikinci ve üçüncü dönemlerinde bebeğin hızlı büyüme süreci vardır. Bu dönemde yetersiz beslenme, bebeğin ideal kilosuna ulaşmasını engelleyebilir. Ayrıca yetersiz sıvı alımı anne karnındaki amniyotik sıvıyı azaltabilir, bu da bebeğin gelişimini olumsuz yönde etkileyebilir. Her hamilede mutlaka düşük kilolu doğum gerçekleşecek diye bir kural yoktur; fakat böyle bir risk mevcuttur. Bu yüzden doktorlar çoğunlukla oruç tutulmamasını önerir.
HAMİLELER İÇİN ORUÇ TUTMANIN RİSKLERİ NELERDİR?
Hamilelikte oruç tutmanın anne ve bebek açısından çeşitli riskleri vardır. En önemli risklerden biri yetersiz besin alımıdır. Bu durum, anne adayının vitamin, mineral ve kaloriden yoksun kalmasına yol açabilir. Buna bağlı olarak bebeğin gelişiminde gerilik, düşük doğum kilosu ve erken doğum riski artar. Annede susuzluk, kan basıncının düşmesine ve böbrek fonksiyonlarının zorlanmasına neden olur. Halsizlik, baş dönmesi, bayılma hissi, çarpıntı gibi belirtiler sık görülebilir. Eğer anne adayının yüksek tansiyon, gebelik şekeri veya anemi gibi ek problemleri varsa risk daha da büyür. Uzmanlar, bu nedenle hamilelik döneminde oruç tutulmasını genellikle tavsiye etmez.
DOKTORLAR HAMİLELERİN ORUÇ TUTMASINI TAVSİYE EDİYOR MU?
Kadın doğum uzmanları hamilelikte oruç tutulmasını genellikle önermemektedir. Anne ve bebeğin sağlığı açısından beslenmenin düzenli olması, gün boyunca sıvı alımının kesilmemesi büyük önem taşır. Oruç saatleri uzun olduğu için kan şekeri düşebilir ve bebek için gerekli besin takviyesi aksayabilir. Doktorlar, tamamen sağlıklı bir hamile bile olsa yine de riskleri göz önünde bulundurarak oruç tutmayı uygun görmez. Ancak anne adayı kendini çok iyi hissediyorsa ve takibi yapan hekim onay veriyorsa, kontrollü şekilde oruç deneyebilir. Buna rağmen, herhangi bir belirti görüldüğünde orucun bırakılması tavsiye edilir. Genelde sağlık öncelikli düşünülür ve bebeğin gelişimi esas alınır.
Hamilelikte oruç tutan kadının vücudu uzun saatler aç ve susuz kalınca enerji dengesini korumak için farklı tepkiler verir. Kan şekeri düşer, vücut yağ yakımına yönelir ve keton adlı maddeler artar. Bu, annenin kendini halsiz ve yorgun hissetmesine neden olabilir. Tansiyon düşebilir, böbreklere giden kan akışı azalabilir ve susuzluk belirtileri ortaya çıkabilir. Vücut, bebeğe kan akışını sabit tutmak için annenin bazı organlarına daha az kan gönderebilir. Bu durumda baygınlık hissi, baş dönmesi, çarpıntı gibi sorunlar yaşanabilir. Uzun süreli açlık ve susuzluk sürerse anne sağlığı ve bebeğin gelişimi olumsuz etkilenebilir.
HAMİLELER ORUÇ TUTARKEN NELERE DİKKAT ETMELİDİR?
Oruç tutmaya kararlı hamile kadın, mutlaka doktor değerlendirmesinden geçmelidir. İftarda ve sahurda yeterli ve dengeli beslenmek, su tüketimini ihmal etmemek çok önemlidir. Özellikle sahur öğününü atlamamak gerekir. İftardan sonra mümkün olduğunca sıvı alımını artırmak iyi olur. Aşırı tuzlu veya şekerli gıdalar, gün içinde halsizlik ve susuzluk hissini artırabilir. Sık dinlenmek, ağır işlerden kaçınmak ve vücudu gözlemlemek de önemlidir. Baş dönmesi, göğüs sıkışması, bebek hareketlerinin azalması gibi belirtiler varsa oruç bırakılmalıdır. Çünkü anne ve bebek sağlığı her şeyden kıymetlidir. Dinimiz de bu konuda kolaylık tanır, zorluk çıkarmak doğru kabul edilmez.
HAMİLELER ORUÇ TUTARKEN NASIL BESLENMELİ?
Oruç tutan hamilelerin, iftarla sahur arasında besin takviyesine çok dikkat etmesi gerekir. Sahur öğününü mutlaka yapmak şarttır. Bu öğünde yumurta, peynir, ceviz, badem gibi protein ve sağlıklı yağlardan zengin gıdalar faydalı olabilir. Tam buğday ekmeği gibi kompleks karbonhidratlar daha uzun süre tok tutar. İftarda çorba ile başlamak ve mideyi ani şekilde doldurmamak iyi olur. Ana yemekte et, bakliyat, sebze gibi dengeli bir menü tercih edilmelidir. Şekerli, yağlı ve tuzlu gıdalardan kaçınmak önerilir. İftardan sahura kadar bol su içmek, ortalama 2-3 litre civarında sıvı almak önem taşır. Bu sayede vücutta susuzluk ve besin eksikliği riskini azaltmak mümkün olur.
HAMİLELER YAZ AYLARINDA ORUÇ TUTABİLİR Mİ?
Yaz aylarında günler uzar, hava sıcak olur ve oruç süresi daha da artar. Bu durum hamilelikte oruç tutmayı daha riskli hale getirir. Uzun süre susuz kalan anne adayında dehidrasyon riski yükselir ve terlemeyle kaybedilen sıvı yerine konamadığında böbrek fonksiyonları zorlanabilir. Yüksek sıcaklık tansiyon düşüklüğüne, baş dönmesine ve bayılma hissine yol açabilir. Bu yüzden uzmanlar, Ramazan yaz mevsimine denk geldiğinde hamilelerin oruç konusunda çok daha dikkatli olmasını önerir. Genelde orucu ertelemek daha doğru bulunur. Diyanet de bu konuda anne adayının sağlığını koruma yönünde kolaylık tanımaktadır. Bu yüzden yaz aylarında oruç tutmamak sık başvurulan bir tercihtir.
Hamileliğin ilk üç ayı, bebeğin organlarının oluştuğu en kritik dönemdir. Bu süreçte bulantı ve kusma da sık görülebilir. Oruç, uzun süren açlık nedeniyle anne adayının kan şekerini düşürerek halsizliğe, dehidrasyona ve düşük riskine yol açabilir. Bu yüzden doktorlar, gebeliğin ilk aylarında oruç tutulmasını genelde onaylamaz. Bazı anne adayları kendini iyi hissedebilir, ancak bu dönemdeki riskler göz ardı edilemez. Bu nedenle tıbbi görüş hamileliğin başında oruçtan kaçınma yönündedir. Gerekirse oruç borcu daha sonra, koşullar uygunsa, kaza edilir. Böylece bebeğin ve annenin sağlığı tehlikeye atılmamış olur.
HAMİLELER HAMİLELİĞİN HANGİ AYLARINDA ORUÇ TUTMAMALIDIR?
Gebeliğin aslında tüm aylarında oruç tutmak riskli olabilir, ancak ilk aylarda düşük, son aylarda erken doğum ve kilo eksikliği riski daha yüksektir. İlk üç ayda organ gelişimi devam eder, bu dönemde vücut sıklıkla bulantı-kusma yaşar ve besin eksikliği kritik hale gelir. Son üç ayda bebek hızlı büyür ve anne de daha fazla yorulur. Bu dönemlerde oruç, bebeğin kilosu ve sağlığı açısından büyük risk taşıyabilir. Dolayısıyla uzmanlar, hem gebeliğin başında hem de son aylarında oruç tutulmamasını önerir. Orta aylarda durum göreceli olarak daha rahat olsa da risk tamamen ortadan kalkmaz. Diyanet de hamilelik dönemi boyunca annelere esneklik tanır.
HAMİLELER ORUÇ TUTARKEN KENDİNİ KÖTÜ HİSSEDERSE NE YAPMALI?
Hamile bir kadın oruç sırasında aniden yoğun halsizlik, baş dönmesi, çarpıntı veya karın ağrısı hissederse öncelikle istirahat etmesi gerekir. Belirtiler ciddiyse su içerek ve hafif bir şeyler yiyerek orucu bozmak dinen uygundur. Çünkü anne ve bebeğin sağlığının korunması her şeyden önde gelir. Oruç bozulduğunda doktora danışmak ve gerekli muayeneleri yaptırmak önemlidir. Aşırı susuzluk, hiç idrara çıkamama, kusma ya da bebeğin hareketlerinde belirgin azalma gibi durumlarda beklemek yerine hemen müdahale edilir. Dinimiz, zaruret halindeyken orucu bozmayı günah saymaz. Sonraki dönemde sağlık müsait olduğunda o günlerin kazası yapılır.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz